ABD Kamu Borcu Rekor Seviyeye Ulaştı: 38 Trilyon Doları Aşarak Tarih Yazdı

ABD Kamu Borcu 38 Trilyon Doları Geçti

ABD'nin toplam kamu borcu, 22 Ekim 2023 itibarıyla 38 trilyon dolar seviyesini ardında bıraktı. Bu durum, 2 Ağustos tarihinde kaydedilen 37 trilyon dolarlık rekorun yalnızca 82 gün içerisinde bir trilyon dolar artışla olduğuna işaret ediyor.

Kişi Başı Borç Miktarı

Peter G. Peterson Vakfı, bu borcun ABD’de her birey için 111 bin dolar anlamına geldiğine dikkat çekti. Ayrıca, ABD’nin dış borç miktarının, Çin, Hindistan, Japonya, Almanya ve İngiltere ekonomilerinin toplam gayrisafi yurtiçi hasılasına eşit olduğunu bildirdi.

Avrupa Birliği Üretiminin İki Katı

Temsilciler Meclisi Bütçe Komisyonu Başkanı Jodey Arrington, ABD’nin 38 trilyon dolarlık borcunu, "ABD’nin sıradaki büyük savaşında" değerlendirdi. Arrington, bu meblağın, Avrupa Birliği’nin tüm ekonomik üretiminin iki katı olduğunu vurguladı.

Geleceğe Dair Endişeler

Kongre Bütçe Ofisi (CBO), 2047 yılına kadar borcun gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 200’üne ulaşabileceğini öngörüyor. Bugün 38.1 trilyon doları aşan kamu borç miktarı, her saniye artış göstermekte ve önümüzdeki aylarda 39 trilyona ulaşması bekleniyor.

Moody’s Kredi Notunu Düşürdü

Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Mayıs ayında ABD'nin kredi notunu AAA seviyesinden AA1'e düşürdü. Bu kararın gerekçesi, büyük yıllık bütçe açıkları ve artan faiz maliyetlerine dair başarısızlık olarak belirlendi. Eylül ayı itibarıyla ABD hükümeti, borç faiz ödemelerine 1,21 trilyon dolar harcandı ve bu tutar, 2025 mali yılı toplam federal harcamalarının yüzde 17'sine denk geliyor.

Artan Faiz Oranları ve Etkileri

2021 yılında ortalama borç geri ödeme faizi yüzde 1,61 iken, bu oran şimdi yüzde 3,36 seviyelerine ulaştı. Yüksek devlet harcamaları ve yaşlanan nüfus, sosyal güvenlik ve sağlık hizmetlerindeki artış ile birleşerek halkın ekonomisini zor bir duruma sokmakta.

Trump’tan Alternatif Çözümler

ABD Başkanı Donald Trump, kamu borcunun azaltılması için zengin göçmenlere "Altın Kart" vizesi satma önerisinde bulunmuştu. Bu yöntemle 5 trilyon dolar kaynak yaratmayı hedeflemişti.