ABD Hazine'den Fed'e Sert Eleştiri: Merkez Bankası İncelenmeli

ABD Hazine Bakanı Bessent'ten Fed'e Kritik Çağrı: Bağımsızlık Tehlikede mi?

ABD Hazine Bakanı Bessent, ülkenin en saygın finans yayınlarından The Wall Street Journal için kaleme aldığı çarpıcı yazısında, Amerikan Merkez Bankası Federal Rezerv (Fed) üzerine önemli eleştiriler yöneltti. Bessent'in bu çıkışı, hükümetin en üst düzey ekonomi yetkilisinden gelen, bağımsız bir kurum olan Fed'in işleyişine dair doğrudan ve kapsamlı bir sorgulama niteliği taşıyor.

Merkez Bankası Bağımsızlığı ve Yasal Yetki Sınırları

Bessent, yazısında Fed'in mevcut politikalarının, kendisine yasalarla tanınan "dar yasal yetkisinden" saptığını iddia etti. Bu durumun, merkez bankasının uzun yıllardır titizlikle koruduğu bağımsızlığını ciddi şekilde riske attığına dikkat çekti. Geleneksel olarak merkez bankaları, siyasi etkilerden arındırılmış bir şekilde, fiyat istikrarı ve maksimum istihdam gibi temel makroekonomik hedeflere odaklanmak üzere dar ve net bir yasal çerçeve içinde faaliyet gösterirler. Bessent'e göre, Fed'in bu dar yetki alanının dışına çıkması, kurumun hesap verebilirliğini zayıflatabilir ve gelecekteki politika kararlarını siyasi baskılara daha açık hale getirebilir.

Yeni İşleyiş Modeli: Bir "Fonksiyon Kazanımı" Deneyi mi?

Hazine Bakanı'nın eleştirilerinin odak noktalarından biri de Fed'in benimsediği "yeni işleyiş modeli" oldu. Bessent, bu yeni modelin fiilen bir "fonksiyon kazanımı" para politikası deneyi olduğunu vurguladı. "Fonksiyon kazanımı," bir kurumun kendisine verilmemiş ek görevleri veya yetkileri zamanla üstlenmesi, mevcut görev alanını genişletmesi anlamına gelir. Bessent, Fed'in geleneksel para politikası araçlarını ve hedeflerini aşan adımlar atmasını, aslında bir tür deneysel bir yaklaşım olarak nitelendirdi. Bu durumun, merkez bankasının asli görevlerinden uzaklaşarak, potansiyel olarak uzun vadeli ve öngörülemeyen ekonomik sonuçlara yol açabileceği endişesini dile getirdi.

Bu tür bir "fonksiyon kazanımı"nın, Fed'in para politikası araç setini aşırı genişleterek, piyasaların işleyişine daha müdahaleci bir rol üstlenmesine neden olabileceği yorumları da beraberinde geliyor. Bessent'in bu konudaki keskin ifadeleri, merkez bankasının son dönemdeki genişleyici politikalarının ve hedeflerinin, yasal çerçeve ve geleneksel bağımsızlık ilkeleri açısından ne kadar sürdürülebilir olduğu konusunda önemli bir tartışma başlattı.

Tartışmanın Önemi ve Gelecek Etkileri

Bessent gibi yüksek profilli bir yetkilinin, Fed'e yönelik bu denli açık eleştirileri, finans çevrelerinde büyük yankı uyandırdı. Bu eleştiriler, sadece Fed'in mevcut para politikalarının etkinliğini değil, aynı zamanda bir merkez bankasının toplumsal rolünün ve yasal sınırlarının yeniden değerlendirilmesi gerektiği yönündeki tartışmaları da körükledi. Bessent'in yazısı, Federal Rezerv'in gelecekteki para politikası yönelimi ve bağımsızlık ilkesine bağlılığı konusunda geniş çaplı bir incelemeye tabi tutulması gerektiği mesajını güçlü bir şekilde iletti.

Bu tür üst düzey bir kurum içi eleştiri, Fed'in operasyonel yapısını, politika karar alma süreçlerini ve yasal yetki alanının yorumlanmasını yeniden gözden geçirmesi için önemli bir baskı unsuru oluşturabilir. Finansal piyasalar ve ekonomistler, Bessent'in bu çıkışının, merkez bankasının gelecek stratejileri ve genel ekonomi politikası üzerindeki potansiyel etkilerini yakından takip edecektir.