2025 yılının son çeyreğine yaklaşırken, yatırımcılar hangi sektörlerin öne çıkacağının merakını yaşıyor. Midas Araştırma'nın sağladığı veriler, piyasadaki konjonktürel durumu ve sektörel fırsatları ayrıntılı bir şekilde ele alıyor.
BIST 100 endeksi, yıl genelinde küresel piyasalara karşı zayıf bir performans sergileyerek, yılın en düşük performans gösteren dönemlerinden birini yaşadı. Temmuz ve Eylül ayları arasında gerçekleştirilen faiz indirimleri, tahvil faizlerinde beklenen düşüşü sağlayamadı. Çeyrek boyunca, petrol fiyatlarının baskı altında kalması ve itibari para birimleri arasındaki değişimler, yatırımcıların dikkatini çekti.
ABD-Çin arasındaki ticari gerginlik, gelişmekte olan ülkelerin ihracat pazarlarında olumsuz etki yaratırken, Türkiye özelinde yeni fırsatların doğabileceği öngörülüyor. Suriye ile iyileşen ilişkiler, Türkiye'nin dördüncü en büyük ihracat pazarı olan Irak’ın gelişimine katkı sağlayabilir. Ayrıca, ABD ve AB ile ilişkilerin düzelmesi, Türkiye'nin uluslararası pazarda köprü rolü üstlenmesini sağlıyor.
Bu çerçevede, yatırımcılar hem iç hem de uluslararası piyasalardaki dinamikleri göz önünde bulundurarak stratejilerini belirlemekte önemli bir avantaj elde edebilirler. Özellikle büyüyen Afrika pazarının potansiyeli, Türk firmalarının rekabet avantajını artırabilir.
Sonuç olarak, 2025 yılının son çeyreğinde yatırım yaparken, temel dinamikler ve küresel news flow'un dikkatle izlenmesi gerekiyor.
Sizlere kesintisiz haber ve analizi en hızlı şekilde ulaştırmak için. Yakında tüm platformlarda...