


İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Hasöksüz, şap hastalığı ile ilgili gelişmeleri değerlendirerek önemli bilgiler paylaştı. Nisan ayında ülkemizde ilk vakaların görüldüğünü belirten Hasöksüz, virüsün yedi farklı tipinin varlığını hatırlattı.
Prof. Dr. Hasöksüz, 2003'te ilk kez Güney Afrika kökenli SAT-2 ile mücadele edildiğini, bu yıl ise 1963 yılından beri ilk kez SAT-1 tipiyle karşı karşıya kalındığını ifade etti. Salgının yalnızca Türkiye'yi değil, çevre ülkeleri de etkilediği bilgisini verdi.
Şap hastalığıyla mücadelede karantina ve aşılama uygulamalarının kritik rol oynadığını vurgulayan Hasöksüz, “Özel bir enstitü kuruldu ve iki özel firma aşı üretimi yapıyor. Bakanlık gerekli tedbirleri aldı ve aşılama çalışmaları başlatıldı,” dedi.
Aynı zamanda hayvan hareketlerinin durdurulmasının önemine de değinen Hasöksüz, “Her virüs tipine özel aşı geliştirilmesi gerekiyor. Hayvanlar meraya çıkmadan önce aşılamaları tamamlanmalı,” uyarısında bulundu. Hayvanlardan virüs taşınabilme süresinin bir yıla kadar çıkabileceğinin altını çizen Hasöksüz, aşılama işlemlerinin dört ayda bir tekrarlanması gerektiğini belirtti. Özellikle Kurban Bayramı öncesi aşılamaların yapılmasının önemli olduğunu vurguladı.
Sonuç olarak, şap hastalığı kontrol altına alınmış olsa da, aşılama çalışmalarının devam etmesi gerektiği konusunda vatandaşlara uyarılarda bulundu.
.png)
Sizlere kesintisiz haber ve analizi en hızlı şekilde ulaştırmak için. Yakında tüm platformlarda...